hidirellez

Hıdırellez

Baharın ilk müjdecisi olan cemreler halk takvimine göre Kasım günleri olarak bilinen dönem içerisinde gerçekleşir. Cemre “kor-köz” anlamına gelmektedir. Kasım günleri ise halk takvimine göre kış günlerini temsil eden zaman dilimin adıdır. Buna göre yıllık mevsimsel döngü iki dilime ayrılır. Kışı temsil eden Kasım günleri ve yazı temsil eden Hızır Günleri. Kasım Günleri 179 sürmekte ve Kasım’ın 8’inden Hıdrellez günü olarak bilinen Mayıs’ın 6’sına kadar olan zamanı ifade etmektedir. Hıdırellez’le başlayan Hızır Günleri ise yazı temsil eder ve 186 gün sürer.

Bahar bolluğun bereketin, sıkıntılardan ve hastalıklardan kurtulmanın da simgesi oluverir dolayısıyla. Çetin kış günlerinden sonra baharın gelişi müjde gibidir. İnançlar, gelenekler ve kültürün yüzyıllardır yoğrulmasıyla devşirdiği bir ruhla kutlanır.

Marmara Adalarında Hıdırellez demek piknik demek. Kadınlar birlikte tepelerde, zeytinliklerde, bağlarda piknik yaparken, erkekler oğlak çevirip Hıdırellez’i kutlar.

Ağaç dallarına dilekler asılır, sahilde ıslak kumlara dilekler yazılır, taşlardan ev yapılır, şarkılar söylenir, yemişler yenir. Nişanlı çiftler lokum, şeker dağıtır. Çocukların poposuna vurulur boyu uzun olsun diye…

Akşam mahalle aralarında ateşler yakılır, 3 kez üstünden atlanır; atlanırken iyilik,sağlık – iyilik,sağlık denir. Sabah erkenden deniz kıyısına inilir, dilekler denize atılır.

Geçmişte kışı geçirmeleri için Hayırsız Ada’ya bırakılan keçiler baharda motorlarla gidilip, yavrularıyla alınırmış.